Akademik süreç boyunca en az sekiz yıl boyunca deneysel hayvan çalışmaları gerçekleştirmiş, antioksidan özellik gösteren bileşenlerin deneysel hayvan modellerinde moleküler düzeyde sağlık etkilerini araştırmıştır. Alzheimer, Parkinson, Depresyon, Bağımlılık, Beyin İskemi-Reperfüzyon gibi birçok deneysel modeli sıçanlar, fareler ve guinea pigler üzerinde çalışmıştır.

2012 yılında, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na sunduğu "Bitkilerden Elde Edilen Fitokimyasalların Nanobiyoteknolojik Yöntemlerle Biyoyararlılıklarının Arttırılması" başlıklı projesi, Teknogirişim yatırım programında ülke birincisi olarak seçilmiştir. Bu başarının ardından İstanbul Üniversitesi Teknokenti’nde 40 m²'lik bir laboratuvar alanında çalışmalarına başlamıştır. KOSGEB, TÜBİTAK ve Sanayi Bakanlığı’nın açtığı tüm proje programlarına çeşitli projelerle başvurmuş ve kazandığı projeleri başarılı bir şekilde tamamlamıştır. Bu süreçte, laboratuvarını 240 m²'lik bir alana taşımış, burada pilot ölçekli üretimler gerçekleştirirken bilimsel çalışmalarına da devam etmiştir.

Araştırmalarında temel odak noktası, fonksiyonel gıda geliştirme ve üretimi olmuştur. Gıdaların farklı biyobileşenlerle zenginleştirilmesi, bu bileşenlerin tespiti ve biyoyararlılıklarının artırılması üzerine çalışmıştır. Bitkilerden biyoaktif maddelerin saflaştırılması, ileri analizleri ve endüstriyel ölçeklerde nanobiyoteknolojik yöntemlerle mikroenkapsülasyon süreçlerini başarıyla tamamlamıştır.

Özel sektörde sekiz yılı aşkın bir süredir çalışmalarını sürdüren Can Kayacılar, 15 yıldır deneysel araştırmalarla ilgilenmektedir. Fonksiyonel gıdalar konusunda Türkiye'de öncü firmaların kuruluşlarında rol almış, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın desteği ile Türkiye’nin ilk nanobiyoteknoloji firmasını kurmuştur. Bu kapsamda birçok inovatif ürün geliştirmiştir. Özellikle gıdalar ve insan davranışları ilgi alanları arasında yer almakta olup, toplum faydası sağlayan ürünler geliştirmeyi ana hedeflerinden biri olarak görmektedir.