Arşivler: Schedule

Dijital çağda iktidarın doğası nasıl değişiyor? Büyük teknoloji şirketlerinin çizdiği iyimser tablolar ve bu kadar yoğun bir gücün birkaç büyük şirkette toplanmasının yol açtığı gerçek sonuçlar arasında bir uçurum var. Büyük teknolojilerin gelecek öngörüleri bize bir gül bahçesi vaat ediyor; dijital ekonominin istikrarlı ve öngörülebilir kalacağını iddia ediyor. Hâlbuki kişisel verilerimizin paylaşımı karşılığında ücretsiz hizmetlerle ödüllendirildiğimiz günler geride kalıyor olabilir. Elbette dijital çağda iktidarı talep etmenin ve toplumun her katmanına adil bir şekilde paylaştırmanın yolları da var. Belirli altyapıların merkezi olmaktan çıkarılması devletlerin atacağı ilk akıllıca adım olabilir. Ancak bu olana kadar bireysel şirketler kendi dijital yollarını çizerken çok daha stratejik davranmak zorunda zira tüm sorumluluğu büyük teknoloji şirketlerine ve onların hissedarlarına emanet etmek artık bir seçenek değil.

Hayatının neredeyse tamamını dijital teknolojilere adamış olan Gadi Amit, tasarım stüdyosu NewDealDesign’da gerçekleştirdiği yaratıcı çalışmaları üzerinden özellikle giyilebilir teknolojiler dünyasını bekleyen can alıcı bir soruya yanıt arayacak sunumunda: “Tasarımlarımızı nasıl daha insani hale getirebiliriz?”

Klasik ulaşım modelleri geride kalıyor. Paylaşım ekonomisi, akıllı telefonlar, bulut teknolojileri, makine öğrenmesi, milenyum kuşağı alışkanlıkları ve Moore Yasası gibi verileri dikkate aldığımızda; bugün teknolojinin, davranış bilimlerinin ve yeni iş modellerinin kesiştiği bir noktada radikal bir dönüşümün yaşandığını görebiliyoruz. Bugün, bir aracın bir bilgisayar gibi davranmaya başlamasında şaşırtıcı olan hiçbir şey yok. Bu yeni araç-bilgisayarlar nasıl hareket edeceğimize yönelik alışılmadık öneriler sunarken, ulaşımın geleceğinin aynı zamanda akıllı şehirlerin, bağlantılı binaların, altyapıların, gıda, eğitim, zaman yönetimi, şehir güvenliği ve toplu taşımanın geleceğiyle iç içe geçtiğini fark ediyoruz. Ulaşım, edindiği yeni tanımlarla, artık bireysel değil, kolektif bir mesele. Ulaşımın yeni çağını, vaat ettiği fırsatlar ve sınırsız alternatiflerle keşfetmeye davet ediyoruz sizleri.

Son 20 yılda Estonya, devlet hizmetlerinin yüzde 99’unu bağlantılı hale getirdi. 2014′ yılından itibaren Estonya yönetimi, Estonya’da ikamet etmeyen diğer ülkelerin vatandaşları için ülkenin dijital hizmetlerine erişim sağlayabilecekleri ve devlet tarafından tanınan dijital kimliklere sahip olabilecekleri imkanlar sunmaya başladı. Bu kişilere e-oturum sahipleri adı veriliyor. E-oturum sahipleri Estonya’da bir saat içinde bir şirket kurup, bu şirketi dünyanın herhangi bir yerinden yönetebiliyorlar. İlk dört yıl içinde 165’i aşkın ülkeden 50 bin yabancı uyruklu kişi e-oturum sahibi oldu ve böylelikle Estonya iş dünyasına ve Avrupa ortak pazarına erişim sağladılar. Bu panelde, Türkiye’den bu programa katılanların deneyimlerine yer veriyoruz.